Ayağıyla yemek yapan mı dersiniz koltuk altıyla mı… Yemek yaparken vücutlarının her bir parçasını kullanan Hindistanlılar, doğal olarak sosyal medyada pek çok kişi tarafından yadırgandı. Yadırganmaları doğal tabii ancak peki neden hâlâ böyle yemek yapmaya devam edebiliyorlar dersiniz?
Normalde bol baharatlı yemekleriyle ve yardımsever insanlarıyla tanıdığımız Hindistanlıların imajı bu videolar yüzünden son dönemlerde iyice zedelenmiş durumda. “Ancak neden hükûmet bu durumun önüne geçmek için bir aksiyon almıyor?” sorusu ise hâlâ merak konusu.
Temizlik, sokak satıcıları için önemli değil çünkü pis de satsalar günün sonunda alıcıları çok.
Pek çok Hindistanlının bu soruya cevabı bizler için garip olsa da “Pis de olsa temiz de olsa almaya devam edeceğim, nasıl yapıldığını düşünmeden yiyorum.” oldu. Yani kültürlerini yadırgamaları gibi bir durum söz konusu değil. Aksine, yemeklerin gayet de lezzetli olduğunu düşünüyorlar.
Pek tabii bu durum, sokak satıcılarının da işine geliyor çünkü onlara göre gereksiz olan temizlik masrafından kaçınabiliyorlar. Sonuçta her gün temizliğe ayırdıkları vakit yerine satış yapmayı tercih ederlerse daha çok para kazanacaklar.
Hindistan hükûmeti, sokak satıcılarını denetlemediği için bu durumun önüne geçilemiyor.
Sokak satıcılarına karşı uygulanması gereken herhangi bir eylem veya kanun bulunmuyor. Bunu fırsat bilen satıcılar, denetimsizliği kullanarak olabildiğince pis bir şekilde işlerini icra ediyorlar. Zaten çok kalabalık bir ülkede hangi işin ucundan tutsanız başka bir yer eminiz ki patlak veriyordur.
Gerçi denetim olsa ne kadar işe yarardı onu da tam kestiremiyoruz çünkü 2022 verilerine göre Hindistan, dünyanın en kirli ülkeleri arasında 7. sırada. Seyyar dükkânlarını ne kadar temiz tutarlarsa tutsunlar hava yoluyla illaki yiyeceklere bakteri bulaşabilir.
Pek çok sokak satıcısının temiz suya erişimi yok.
Evet, doğru okudunuz; suya erişimleri yok. Bu yüzden ellerini zaten yeterince pislenmiş el bezlerine veya üstlerine sürüyorlar. Genelde küçük bir kapta az miktarda su bulunduran seyyar satıcılar, bazen bu suyu -iğrenerek yazıyoruz ki- tuvaletlerden temin edebiliyorlar.
Örneğin aşağıda yer alan videoda bulaşıkları pis su birikintisinde yıkadıklarını görebilirsiniz, ne kadar hijyenik değil mi!
Bu mekânları keyfî ziyaret edenlerin yanı sıra düşük gelirli oldukları için ziyaret edenler de var.
Ortalama bir restorana verecekleri paranın çok daha azını vererek karınlarını burada doyurabilen insanlar, temizliği hiç umursamadan öğün ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Ayrıca işsizlik oranları yüksek olduğundan pek çok seyyar satıcı da kendi işini yapmak zorunda kalıyor.
Ancak tabii bu durum hijyen şartlarını uygulamalarına engel değil; sonuçta günde pek çok kişiye satılan yiyecekler, eminiz ki temizlik ürünlerinin masrafını hayli hayli karşılıyordur.
Hindistan Ulusal Sokak Satıcıları Birliği tarafından yapılan anketin sonuçları ise hiç şaşırtıcı değil.
Delhi’de 139 sokak satıcısı üzerinde yapılan bir ankete göre, 127 sokak satıcısı yemek pişirirken vücutlarının çeşitli yerlerini kaşıdıklarını itiraf etmiş. Bir kişi hariç hiçbirinin önlük giymediği ve iş başında eldiven kullanmadığı ortaya çıkmış. Pek çok satıcı da etlerin nasıl muhafaza edilmesi gerektiğini bilmiyor, bu da doğal olarak hastalıklara davetiye çıkarıyor.
Yani dememiz o ki; olur da bir gün Hindistan’ı ziyaret edip sokak lezzetlerini (!) tatmak isterseniz mümkün olduğunca araştırma yaparak gitmenizde fayda var. “Yok bana bir şey olmaz, benim midem öğütücü gibidir.” diyorsanız hijyen koşullarına dikkat etmeyi ve yorumlarda düşüncelerinizi bizlerle paylaşmayı unutmayın!